Moto kurye günlüğü şehrin dört bir yanında iş ve gezme amaçları içerebilir. Motosikletin üzerinde kilometreler deviren bir motorcu kurye, yolların tozunu yutmadan eve dönemez. Bir kurye günlüğü şu notu her zaman söyler. İstanbul gibi büyük bir şehrin araç ve insan sayısı arasında teker izi bırakmaya hazırız, her an yola çıkmaya hazırız.
Fakat, dışarıdan bakınca basit bir iş gibi görünebilir, “Al götür” derler. Ama gelin, bir de bizim gözümüzden bakın bu şehir hayatına, kuryelik mi macera mı kendiniz karar verin. Bu yazıyı okurken, adeta bir şehir içi moto kurye günlüğüne dalmış gibi hissedeceksiniz.
Şehir İçi Motor Kurye Günlüğü Neden Önemli?
Bizler, bireysel müşterilerden büyük işletmelere kadar herkesin kurye ihtiyaçlarına çözüm sunan bir sistem olarak hizmet veriyoruz. En hızlı ve güvenilir teslimatları sağlarken, arka planda yaşananları da paylaşmak isteriz. Çünkü her bir paketi kapınıza ulaştıran kuryelerimizin gün ortasında ne zorluklarla mücadele ettiğini, trafikte nasıl bir yaşam savaşı verdiğini bilmenizi önemsiyoruz.
Bir müşteri olarak, kuryelerin paketinizi size ulaştırmadan önce gösterdiği fedakarlıkları anlamanız için hazırlandı. Her kurye kendi özel macerasını yaşasa da, burada anlatılan zorlukların çoğunu, bu yollarda uzun süre teker çeviren hemen her kurye deneyimlemiştir. İşte bu yüzden, iki tekerli bir aracın kapalı kutulu araçlara göre çok daha fazla meziyeti ve görünmeyen kahramanlıkları vardır.
Yağmur ve Çamurun Kurye Günlüğü Notuna Eklenmesi
Öncelikle motorlu kurye ne demek ve zorluklarını içeren makalemiz de hava şartlarından bahsetmiştik. Ancak bu zorluk yaz aylarında yaşanmazken, kışın meziyetini bilmeyenler, ‘oh ne güzel, motorla gezmeler felan’ der. Ama bir de kışın, ayazda, yağmurun buz gibi aktığı zamanları görün. Yağmur, çamur dinlemeden yollara çıkıyoruz. Üstümüz ıslansa da, ellerimiz donasa da, teslimatın beklediğini biliriz. Peki kurye olmak kolay mı? Asla! Bu işin bir bedeli var. Bazen bir anda yola atlayan yayayla burun buruna gelirsin, bazen daracık sokaklarda en hızlı çıkışı bulmaya çalışırsın.
Avrupa Yakası kurye hizmeti verirken bir bakmışsın evden çıkarken gördüğün güneş değişime uğrar. Beylikdüzü’nden hizmete başlanılmış ise, farklı bir semte gidene kadar güneşli hava yağmura dönüşebiliyor. En sakin ara sokaklarda da kimsenin dışarda olmadığı yağmurlu bir zaman da Sultangazi moto kuryeyi görebilirsin. Her bölgenin kendi dinamiği var, her semtin kendi insanı. Bunlar, bizim kurye günlüklerimizin sadece küçük bir parçası. Ama ne olursa olsun, müşteri “Paketim nerede?” diye aradığında, o paketin elimizde güvenle durduğunu bilmek, her şeye değer.”
Hani şu ‘motorla geziyorsunuz ne güzel’ diyenler var ya, gelsinler bir de kış ortasında bizimle bir gün geçirsinler. Ayazlı havada yaşanan taşımalar… Ah bir bilseniz! Sabah motorun başına gittiğinde, elcikler buzdolabından yeni çıkmış gibi olur. Eldivenin ne kadar kalın olursa olsun, o rüzgar keser geçer ellerini. Bazen öyle bir ayaz olur ki, kaskın vizöründe nefesin buharlaşır, görüş açın daralır. Sanki her yer sisli bir tünel gibi.
Kışın yolların hali de başka bir dert. Yağmur karla karışık yağar, yollar kayganlaşır. Her virajda, her frenlemede daha dikkatli olmak zorundasın. Bir anlık dalgınlık, hem seni hem de taşıdığın paketi riske atar. Üşüdüğün yetmezmiş gibi, bir de ıslanırsın. Ama biliyoruz ki o paketin bekleyeni var; acil bir ilaç olabilir, önemli bir evrak, ya da birinin sıcacık yemeği. Müşteri, o ayazda titreyen bizleri görmez, sadece paketin zamanında gelmesini bekler. Ve biz de o beklentiyi karşılamak için, ayazın en keskin yerinden geçer, motorun tekerini çevirmeye devam ederiz. İşte bize ayaz kurye dedikleri asıl sebep bu.
Kurye Günlüğünde Aksamalar Olur mu?
Bir kurye her daima yolda giderken, motor arızası, kaza riski veya lastik patlaması ile karşı karşıyadır. Özellikle tekli paketler yerine çoklu paket almışsa, başına bir musibet gelme olasılığı vardır. Asıl nedenleri arasında acelecilik, paketlerin bir an yerine ulaşmasıdır. Hal böyle olunca yolda beklenmeyen durumlar ortaya çıkar.
Fakat VIP kurye çağırdığınızda, genelde bu durumlar ortaya çıkmıyor. Çünkü paketler dolaştırılmadan direk olarak size sunulur. Tabi toplu dağıtımlarda işlemler her zaman sorun yaşamaz. Tecrübe sahibi bir kuryenin gün ortasında her tedbiri aldığını da hatırlatmak iyidir. Aksamalar istisnai bir durum olup, yedek kurye ile bozulan araca kurye göndermek ancak moto kurye ailemiz tarafından sağlanır. Bu sayede zor geçen bir gün olsa da, bu da moto kurye günlüğü için anı olarak eklenebilir.
Şehir İçinde Günde Kaç Paket Atılır?
Bu soruyu sorarken sorarken, şehir içi kurye ile şehirlerarası paket atılmanın zorluklarını da bir kenara ayırmak isteriz. Her paketin kendine özgü, mesafe farkı ve taşımacılık türü vardır. Örneğin, yemek paketleri genelde kısa mesafelere gidebilirken, araba parça taşımacılığı İstanbul’un bir ucundan diğerine gidebilir. Bu da atılacak paketlerin sayılarında değişiklik sebebidir.
Neyse kısaca, sabahın ilk ışıklarıyla uyanırız biz. Güneş henüz tam kendini göstermemişken, motorlarımızın deposunu doldururuz. Çayımızı yudumlarken bir yandan da günün rotasını kafamızda çizeriz. Peki günde kaç paket taşıyoruz dersiniz? Kimi zaman 10, kimi zaman 30, hatta özel günlerde 60’ı bile geçtiği oluyor. Tabi her paketin bir hikayesi var, her paketin bir bekleyeni. Kimisi uçaklara yetişecek pasaportu, kimisi can dostunun doğum günü hediyesi, kimisi de sıcak bir öğle yemeği. İşte bu esnada devreye hızlı kurye ne demek sorusu giriyor. Bizim için hızlı kurye demek, sadece gaz kolunu çevirmek değil; aynı zamanda doğru rotayı bulmak, trafiği koklamak, her saniyeyi değerlendirmek demek. Bir gün içinde İstanbul içi moto kurye olarak şehrin bir ucundan diğerine kaç defa geçtiğimizi saymıyoruz bile. Bu, bizim için standart bir moto kurye günlüğü rutini. Tek derdimiz, paketi vaktinde, eksiksiz ulaştırmak.
Ayrıca şunu da eklemek istiyoruz. Kısa yol ve uzun yol kuryeleri olarak, uzak noktalara teslimatla kısa noktaya teslimatın çok farklı olduğunu ve uzak yolların daha az paket attırdığını belirtmek isteriz.
Motorcu Kuryenin Günlüğünden Özet
Kuryelik mi macera mı? İnanın, ikisi de! Her gün yeni bir sürprizle, yeni bir zorlukla karşılaşıyoruz. Trafiğin karmaşasında, hava şartlarının tüm inadına rağmen, tek bir hedefimiz var: Size en iyi karşı ödemeli kurye veya diğer tüm hizmetlerimizi eksiksiz ulaştırmak.
Her teslimat, aslında yeni bir hikaye demek. Bazen kapıyı çaldığımızda, heyecanla bizi bekleyen bir çocukla karşılaşıyoruz. Bazen de acil ilacını bekleyen yaşlı bir teyzenin dualarını alıyoruz. Bir gün acil gönderiler için kurye arayan müşteriye paketi teslim ettim. Müşteriyle öyle güzel bir sohbetimiz oldu ki, beş dakika içinde tüm günün yorgunluğunu unuttum.
Yorgunluğun sonunda, bir paketi alıcısına ulaştırmanın verdiği o tebessüm, tüm zorluklara değer. Bizim moto kurye günlüğü sadece yollardan ibaret değil; emek, fedakarlık ve her şeyden önemlisi, size hizmet etme tutkusunun bir yansıması. Bu yüzden her bir paket, her bir teslimat, bizim için bir teslimat, bin hikaye demek. Bu yaşananlar, bir şehir içi moto kurye günlüğünde sıkça karşılaşabileceğiniz türden anlardır. Özetle, bu iş, sadece motosiklete atlayıp yol gitmekten çok daha fazlası.
Bu, şehrin ritmini hissetmek, insanlarla bağ kurmak, her gün yeni bir maceraya atılmak demek. Yorulduğumuzda birbirimize omuz veririz, tehlikeli anlarda birbirimizi uyarırız. Çünkü biliriz ki, biz sadece iki kurye değiliz, bu şehrin damarlarında dolaşan, hayatı kolaylaştıran bir ekibiz. Ve emin olun, sizin için de elimizden gelenin en iyisini yapmaya hazırız.
Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Bir kuryeden beklentileriniz veya bizimle paylaşmak istediğiniz bir anınız var mı? Yorumlarınızı ve sorularınızı aşağıda bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Her yorum, yeni bir hikaye demektir!
